28 Ocak 2009 Çarşamba

Yozgat’ta yeni bir günlük gazete daha çıkar mı?

Yozgat’ta 15 günde bir yayınlanan “Yozgat” gazetesinin sahibi Osman Hakan Kiracı, köşe yazısında, gazetesini günlük gazeteye çevirebileceğinin işaretini verdi. Kiracı’nın bu cümlesini İleri gazetesi “Yozgat gündemine bomba gibi düştü” diye değerlendirdi. “Yozgat Haber” gazetesinin Yayın Yönetmeni İnan Soyer ise, Yozgat’ta dördüncü bir gazete çıkmasına tahammül edemeyeceğini daha önce Merhaba gazetesinin çıkışı sebebiyle dile getirmişti. Kiracı’nın günlük gazete çıkarıp çıkarmayacağı merak ediliyor.

Yozgat’ta 15 günde bir küçük boy olarak yayınlanan “Yozgat” gazetesinin sahibi Osman Hakan Kiracı, “Yozgat Haber” ile “İleri” gazetesi arasındaki tartışmayı haber olarak yayınladığı için kendisine yöneltilen eleştirilere köşe yazısında cevap verdi.

Kiracı, “Yerel basında ilan kavgasına dair” başlıklı yazısında, eleştirilere cevap verdikten sonra, 15 günde bir yayınlanan gazetesini günlük gazeteye çevirebileceğinin işaretini verdi.

“Yerel basında ilan kavgasına dair” başlıklı yazısında, köşe yazılarında kendisine hakaret ettiklerini öne sürdüğü gazeteciler hakkında manevî tazminat davası açacağını duyuran Kiracı, başka bir duyuruda daha bulundu.

Geçmişte 24 yıl günlük gazete çıkardığını hatırlatan Kiracı, daha önce bazı dostlarının kendisine, “Günlük gazete işinde meydanı sakın bunlara bırakma. Bunlar palazlandıkça rahat durmazlar, topu da önce sana çevirirler” dediğini belirterek, bu tavsiyeyi dinlemediği için pişman olduğunu ifade etti. Kiracı, yazısına şöyle devam etti:

“Meğer dostlarım çok haklıymış. Hayatımın en büyük hatasını yapmışım. Eğer, iki sevgili yavrumun ‘Artık siz de İstanbul’a gelin’ davetlerine karşı direnip Yozgat’ta kalırsam, ‘Birlikte güzel bir günlük gazete çıkaralım’ diyen sermayedar dostlarımın tekliflerine kapı aralamak artık bize farz oldu…”

Yozgat gazetesi sahibi Osman Hakan Kiracı’nın bu cümlesi, Yozgat medyasında çalkantıya sebep oldu.

İleri gazetesi, “Osman Kiracı sermayedar dostlarına çağrı yaptı” başlığıyla yayınladığı haberde, Kiracı’nın açıklamasının “Yozgat gündemine bomba gibi düştüğünü” yazdı. Kayhan, “Acaba Kiracı’nın ‘sermayedar dostlarım’ diye bahsettiği kişiler, kimler çok merak ettim!” diye yazdı. Kayhan, yazısında, Yozgat’ta günlük olarak yayınlanan dördüncü bir gazete çıkmasından rahatsız olmayacağını da belirtti.

(Devam edecek…)

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Sayın Kiracı'nın Yasin Nazım Kayhan gibi sermayedar bir amcası olsa o da bedavadan gazetecilik yapardı belki Yasin KAYHAN gibi ama ne yapsın adam ortak arıyor işte

Adsız dedi ki...

İleri gazetesinin 28.01.2009 tarihli internet sayfasında gene aynı köşe yazarlarının haksız yere suçlama ve karalama yazıları yazdığını görüyorum.Sayın Kiracının köşe yazısını okudum adam gayet etik bir biçimde anlatmış olayı.Anlayabildiğim kadarıylada sayın Kiracı Sermayedar dost ifadesiyle gazetesinin günlük olarak yayın hayatını sürdürebilmesi için Resmi İlan Payına gerek görmediğini gazetelerin ancak kendi öz sermayesi ile yaşaması gerektiğini, kendi sermayesinin buna yetmediğini ancak sermayeli bir ortak bulduğu takdirde günlük yayına geçebileceğini vurgulamak istiyor.ileri köşe yazarının biri yazısında diyorki kiracı başkanı olduğu gazeteciler cemiyetine kendilerini yazmadığını cemiyete dahil etmediğini bahsediyor.Tüm bu olanlardan bir okur olarak anladığım şu; demekki kiracı bu insanların gazeteci olmadığını ve olamayacağını taaa ozamandan anlamış.
Diğer bir konu Nazım Kayhan diyor ki bu konuyu biz manşeten vermedik o kadar önemli değildi büyütülecek bir yanı yoktu diyor.Büyüten kendisi ben bir okur olarak manşet haberlerinin büyük haber olduğunu ilkkez bu şahıstan duydum haberi halk büyütür üstelik gazetelerin manşet haberlerinden ziyade köşe yazılarlarının yazıları yargıda dosya bulmuştur kendine. Sizi ve sayın kiracı' yı yalnızca yazılarınızdan tanıyan bir okur olarak bu kısır döngüye ortak olup yayınlarınızda bu tarz haber ve yazıları haber yaparak büyütme erdemini gösterdiğiniz için kınıyorum. Ben bir okurum yazılar okunduğu sürece değerler bulur. Lütfen değerli kaleminizi bu şekilde çapsız ve ilkesiz yayın yapanların haberlerini yaparak kirletmeyiniz.Biz sizi okumaktan zevk alıyoruz. Ama siz haber ve yazılarınızda (Öztürk ve Kiracı)ileri ve Yozgat haber sitelerinin var olduğunu duyurarak çocuk yaşta cahilce kalemleri okumamıza ve bir nevi kurtulduğumuz ama özlemi içerimizde duran o şehirden iğrenmemize sebebiyet verdiniz.Yozgatta gazetecilerle bir araya gelmek yerine sizi takip eden biz okurlarınızla Yozgat' a bir çıkarma yapmayı neden düşünmüyor kendinizi okunmuyor zannediyorsunuz.
Bir yazarı veya gazeteyi başka bir yazar veya gazete asla büyütemez. Sizleri yalnızca biz okurlar büyütürüz.Bakın beyfendi size bir anektot anlatmak istiyorum merhum Abbas Sayar Yozgat'a aşık ulusal basında Madaralı dahil bir çok ödül almış Türk Edebiyatının değerli isimlerinden bir şahsiyetti. Rahmetli öldüğünde çamlığa gömülmeyi çok istemiş ancak hakkın rahmetine kavuştuğunda kanunlar gereği bu mümkün görülmemiş çatak mezarlığına defn edilmişti. Ozaman biz bir gurup okur rahmetlinin vasiyetine azda olsa katkıda bulunmak üzre çamlıktan toprak getirip mezarının içine ve üzerine serperek rahat bulmasını sağlamıştık. Abbas efendi öldü gitti değerli bir kalem ve üstaddı ama kolay kolay bizim basın duayenleri onu ölüm yıldönümlerinde hatırlamak anılarını yaşatmak erdeminde bulunmadılar.Dün ona yarın size umma bu memleketten vefa.Sağlıcakla kalın

Adsız dedi ki...

Ne kadar acı ne kadar garipsenecek bir olay yazıklar olsun.Osmanlının dahi ilk gazetecisi ilk yazılı hurufatın sahibi Agah Efendinin memleketindeki yerel basındaki çekişmeye bak. Agah Efendi belkide çok haklıydı kendini İstanbul'a atmakta.Bugünleri gördü kim bilir ozamandan
Gel gör ki işin gerçek yanına Yozgat' ın yetiştirdiği Bab-a Ali mensuplarından ne Agah Efendi, ne Abbas Sayar nede adını sayamadığım basın duayenleri gazetecilik mesleğini hiçbir zaman ne kendi çıkarları için kullandılar nede bu işten bol para kazanıp zengin olabildiler. Yıllarca bedava mecmua-gazetede dağıtımı yaptılar ama necip hemşerilerimiz hiç bir zaman nerden geliyor bu değirmenin suyu demediler kendilerine. Bedava dağıttıkları mecmua ve gaztelerin masraflarını devlet ilanlarına göz dikip dayamadılar da.
Bab-ı Ali terbiyesiyle yetişmiş gazeteci yazısında akşam yemeğinde yada edildiği bir davette ne yediğini anlatmadığı gibi fikrinin ekmeğini yemeyi fikir işçisi olarak özgürce yazabilmenin mutluğunu yazılarına aks ettirmeyi başarandır.
Kiracı' nın Sermayedar Dost sözüne gelince bence yerinde ve çok doğru söylenmiş bir söz. çünkü Sahibi bulunduğu Yozgat Gazetesi Kiracı' ya bildiğim ve duyduğum hatta araştırdığım kadarıyla ne dedesinden kaldı nede babasından nede onu Ankara'dan İstanbul'dan destek verip adresçi bırakan amcasından, yıllarını fikrinin alın teriyle kazandığı bir müessese.Ne gölgesinde yatabileek bir amcası nede haybeden sermayedarlık yapacak kimsesi var bildiğim kadarıyla olmazda zaten bu devirde.Onun için maksadı ütüp kaçmak olamayan kendini mesleğine adayan birinin günlük gazeteye geçebilmek için hem sermayesi hemde kendine dost olabilecek vasıflarda birini araması kadar doğal bir arayışının olması kadar doğru bir karar daha olamaz bence. Ama oda diğerleri gibi kendisine ait olmayan herhangi bir gazetede patrona köşe yazarlığı yapsa yada emmisi dayısı desteklese sermayedar dost arayışına gitmezdi.Yel allahın kaval allahın çal parmakların oynasın der şimdikiler gibi günü gün ederdi.